Trakya Bağları Turu 2019

Gurme16 ekibi ile Trakya’ya yaptığımız 2 günlük tur hem eğlenceliydi, hem de lezzet doluydu. Kısa zamana bu kadar çok anı sığdırarak dönmenin mutluluğuyla gezip gördüklerimi, koklayıp içtiklerimi özetleme zamanı da geldi çattı:

vinero şarap porta caeli portacaeli wine

Vinero’nun muhteşem mimarisi ve harika doğasına ek olarak 2020’de piyasaya çıkacağı müjdelenen Porta Caeli 2015’ten de tatma fırsatı bulmamız eşsiz bir deneyimdi.

vinero şarap porta caeli portacaeli wine

Winemaker Aslı Hanım’ın anlatımıyla yaptığımız şaraphane turu ve sonrasındaki tadım çok öğreticiydi. Bu büyüklükte, bu teknolojileri kullanan, bu kadar güzel bir şaraphane kolay kolay bulunmaz. Porta Caeli 2015’te yılların deneyim ve birikimi güzel kullanılmış, çok başarılı bir şarap yaratılmış.

vinero şarap porta caeli portacaeli wine

Kuvvetini bu derece dizginleyen başka bir yerli şarap içmediğimi söylersem yalan söylemiş olmam, böyle bir denge ve zerafet ancak üst seviye Grand Cru’larda karşınıza çıkabilir. Porta Caeli 2015 piyasaya çıktığında bazı taşları yerinden oynatacak gibi gözüküyor.

vinero şarap porta caeli portacaeli wine

Sonraki durağımız olan Chateau Kalpak ise hem manzarası, hem personelinin güler yüzü, hem de tartışılmaz lezzeti ile en keyif aldığım duraklardan biri oldu. Gıda mühendisi Buket Hanım’ın eşliğinde şarap yapımının ne kadar sistematik olduğunu ilk elden gözlemleme şansı bulduk.

Chateau kalpak şarap wine

Tadım sonrası elimde kadehimle dışarı çıktığım iyi oldu, günü şarap eşliğinde batırmak her zaman ayrı bir zevk olmuştur benim için, bu sefer de muhteşem bir manzarada muhteşem bir vintage tattım: Chateau Kalpak 2010.

Chateau kalpak şarap wine

Tadımda BBK 2015, Chateau Kalpak 2015 ve Chateau Kalpak 2010 servis edildi. 2010 muhteşem bir damağa ulaşmış, 9 yaşındaki bu Bordeaux Blendi kenarlarda hafif açılmaya başlayan derin yakut rengi, zarif burnu ve tanenleri yuvarlanmış muhteşem damağı ile gecenin yıldızıydı. Gecenin gençleri olan 2015’ler ise henüz çok canlı olmalarına rağmen mükemmel fıçı entegrasyonları ve canlılıklarıyla gelecek için iyi sinyaller verdi.

Chateau kalpak şarap wine

Bu arada şaraphaneye de bir parantez açmak istiyorum, şarabı yormayacak şekilde dizayn edilmiş, yerçekimini kullanan şaraphanenin içi dışı sanat eseri dolu, her yıl yapılan sanat festivalinin çıktıları duvarlarda sergileniyor. Bunlara ek olarak içeride sürekli çalan klasik müzik detayı ise ayrı bir güzellikti.

Chateau kalpak şarap wine

Pazar gününün güneşli yüzünü Tekirdağ’a göstermesiyle yeni gün koşturmacamız da başlamış oldu. Hedef ülkemizin takdir ettiğim üreticilerinden olan Chateau Nuzun olunca adımlar biraz daha hızlı oldu diyebilirim.

Chateau nuzun şarap wine

Tadımda öne çıkan şaraplar Chateau Nuzun Cabernet Sauvignon 2013, Chateau Nuzun 2011 ve muhteşem fiyat performansıyla Chateau Nuz 2013’tü. Bunlara ek olarak denediğimiz piyasaya sürülmemiş Pinot Noir 2015 ise ülkemiz adına monosepaj Pinot Noir’lar arasında başarılı bir örnekti diyebilirim.

Chateau nuzun şarap wine

Şaraphanenin mahzeni doğal bir klimaya sahip, içerideki nem oranı %85’lerde ve sıcaklık da 18 derece civarında sabit, doğal olarak bunu yakalamak sanırım her şarap üreticisinin hayalidir diyebilirim.

Chateau nuzun şarap wine

Bir sonraki durağımız ise Barel Bağ Evi’ydi, şaraphaneyi gezmeye vaktimiz olmadığı için bağ evinin keyifli bahçesinde, çok başarılı bir peynir tabağı eşliğinde hızlı bir tadım gerçekleştirdik. Gunn başarılı bir Cabernet Sauvignon – Shiraz kupajıydı ama tadımın yıldızı Cabernet Sauvignon monosepaj olan Lima’ydı.

barel bağ evi şarap wine

Tekirdağ’daki son durağımız ise büyük önyargılar ile gidip tadına hayran kaldığım Umurbey’di. Daha önce Umurbey diye servis edilen kötü bir şarabın etkisiyle yıllarca uzak durduğum markanın kalitesine inanamadım. Yıllarca önyargılarım sebebiyle bu güzelim şarapları görmezden geldiğim için kendime kızmadım da değil. Türkiye’nin en lezzetli Sauvignon Blanc’ını içtim, 2017 rekoltesi muhteşemdi ama tanktan tattığımız 2019 çok muhteşem geliyor, tropik meyveler, şeftali ve citrus aromaları damağınızda çok güzel patlıyor. Kırmızılarından ise Cabernet Sauvignon 2017 ve Reserve 2017 (Cabernet Sauvignon & Merlot) çok başarılıydı, Umur Bey hakikaten gurur duyulacak şaraplar yapmış.

umurbey şarap wine

Turumuzun son durağında ise damağını çok sevdiğim Akın Gürbüz’e konuk olduk, Kırklareli’nde sanayi içindeki küçük şaraphanesinde tattığımız tüm şaraplar muhteşemdi. Piyasaya çıkacak Kalecik Karası Rosé’sini özellikle takip etmenizi tavsiye ederim, parfüm gibi bir burna, açık somon renge ve meyvemsi bir damağa sahip.

akın gürbüz wine şarap

Blend #1 ve Cabernet Sauvignon her zamanki çizgisini koruyor yani kısaca damakta muhteşemler. Fıçı tadımında deneyimleme şansı bulduğumuz Cabernet Franc ise rengi, gövdesi ve kuvvetli damağıyla kendinden söz ettireceği vaadini veriyor. Yine fıçıdan tattığımız Shiraz da çok başarılı olacak gibi gözüküyor. Fransız, Macar ve Amerikan fıçıların farklı aromalarını mükemmel bir biçimde harmanlayan Akın Gürbüz bu işin hakikaten ustası, damağa hitap edecek şarap yapmayı en iyi bilenlerden biri diyebilirim, tek eksiği elinde fazla şarabının olmaması, gönül isterdi ki daha çok içebilme şansımız olsaydı ama zaten kısıtlı sayıda olan üretimi piyasaya çıktığı gibi hemen tükeniyor.

Bir lezzet turu da böyle geçti bizim için, dönüş yolunda bastıran yorgunluk ne kadar dolu bir haftasonu geçirdiğimizin kanıtıydı. Gezdik, gördük, içtik, hayatın zevklerinden mahrum kalmadıkça ne kadar güzelleştiğini deneyimledik, anılar biriktirdik. Umarım tekrarlarını da görmek nasip olur diyeyim ve sözlerime son vereyim.

Şerefimize!